1. Güzelliği İle İnsanı Eriten Kaş Plajlarında
Yüzün
Turkuazın bir tonu vardır ya hani Kaş’ta bolca o renkte muhteşem koy var. Daha
arabayla giderken o koyları görüp görüp üzerinizdekileri çıkartıp serin sulara
atlamak isteyeceksiniz. Elbette Kaş’ın en meşhur plajı Kaputaş’ı görmeniz lazım
ama sezonda en çok tercih edilen yer olduğu için kalabalık oluyor. En güzeli
arabanıza atlayıp kendinize bir koy bulmanız ama tesis de olsun, bir şeyler yer
içer, tuvaletini kullanırız diyenler şuradan önerdiğimiz diğer yerleri Kaş Plajları‘na bakabilirler. 2. Kekova’da Batık Simena Antik Kent’inin
Üzerinde Kano Yapın Dünyanın en güzel, en özel
coğrafyasında yaşadığımızdan şüpheniz varsa burayı görmeniz. Büyük bir
deprem Simena Antik Kenti’ni sulara gömmüş. Suların içinden çıkan lahitler,
üzerinden kürek çektiğiniz duvarlar, adaya dönmüş tepelerin üzerinde kiliseler
ve evler var. Tarihi eserler sıkça yağmalandığı için bölge de yüzmek
yasak, teknelerin durması da. Sadece geçmelerine izin var. Kaş’dan tekne
turları kalkıyor. Ama buraları gezmenin açık ara en güzel yolu kano. Hem kenti
gezdiren, hem de yakındaki mavi mağaraya ve Kaleköy’e götüren günübirlik turlar
var. Biraz daha maceralı birşeyi tercih ederseniz, plajda kamp yapmalı/ gece
konaklamalı birkaç günlük rotalar da çıkartabiliyorlar. 3. Carettalar & Balıklarla Dalın Kaş’ın taşı toprağı, suyu, hepsi bir hazine.
Karadan antik kent fışkırıyor, denizi de sıkça Türkiye’de dalmak için en iyi
yer olarak anılıyor. Ülkemizdeki dalışlarımız bizim için maalesef genelde
hüsranla bitti. Renkli balık görmeyi bırakın, standart bir balık bile zor.
Kaş’ın bozulmamış ekosistemi sayesinde hem sürüyle balık, hem de deniz kaplumbağası
gördük. Suları sıcak olduğu için yarı-tropik balıklara bile rastladık. Ayrıca
batırılmış bir gemi ve tank, bir de etkileyici bir sualtı vadisi bulunuyor. Bin
tane firma var, kimle dalalım, hangi noktalara dalalım derseniz Kaş’ta Dalış yazımızdan
okuyabilirsiniz. Tüplü dalış değil ben nefesimi tutup derinlere dalmak isterim
derseniz Kaş’ta serbest dalış şansınız da var. 4. Türkiye’nin En Özel Köylerinden
Kaleköy Kaleköy
sadece denizden ulaşılabilen ufak ve sakin bir köy. Aslında burası bir
yarımada, yani kara bağlantısı var ama keçi yolu dışında yol olmadığından tekne
ile ulaşım sağlanıyor. Köydeki tüm kadınlar da haliyle kaptan. Yerel halk Likya
ve Bizans’tan kalan tarihi kalıntılara yerleşmiş, yüzyıllardır içinde
yaşıyorlar. Koç ailesinin de köyde bir evi bulunuyor. Birkaç
restoran ve otel dışında çok bir şey yok ama çok keyifli ve mutlaka görülmesi
gereken bir yer. Köye ismini veren kalesi harika bir manzaraya sahip. Buradan
günü batırmadan ve dondurma yemedein dönmeyin. Eğer yukarıda bahsettiğimiz
tekne ya da kano turundan birini yapacaksanız, zaten Kaleköy’ü mutlaka rotaya
ekliyorlar. 5. Türkiye’de 29 Ekim’in En Coşkulu
Geçtiği Yerde Cumhuriyet Bayramı Kutlamalarına Katılın Ulaşımının
zor olduğunu söylemiştik, bu zorluk Kaş’ın yakın tarihinde ilginç hikayeler
yaşanmasına sebep olmuş; Her yıl Cumhuriyet Bayramı’nı çok büyük kutlamalarla geçiren
Kaş’ın bunu bir gelenek haline getirmesi çok eskilere dayanıyor. Cumhuriyet
ilanından ancak iki gün sonra haberleri olan Kaş halkı haberi sevinçle
karşılamış, bugün ilçenin meydanı olan alanda toplanarak büyük bir ateş
yakmışlar. Kaş’ın meydanına yakılan Cumhuriyet ateşi, karşı adadan da görünecek
büyüklükteymiş. Ateşin etrafında toplanan 150-200 kişilik grup, evlerinden
getirdikleri yemekleri ve türkülerini paylaşarak Cumhuriyet ateşinin başında
saatler süren bir kutlama yapmışlar. Bu gelenek 94 yıldır daha da artan
çoşkusuyla sürmekte. Bu nedenle Kaş’la ilgili görülmesi, yaşanması gerekenlerin
ilk sıralarında 29 Ekim kutlamalarına Kaş meydanında katılmak da var.. 6.Kaş Geceleri Klasiği: Jazz
Hi Jazz Kaş’ta Jazz
müziğin farklı bir hikayesi oldugunu söylemiştik. İste bu hikayeye ev sahipliği
yapan ve sadece canlı performans sergileyen birkaç mekandan birisi burası. Rock
jazz blues ve birçok alternatif müzik yapan Hi jazz daha öncesinde ve
halihazirda Ediz Hafizoglu, Feti Çağlayan, Süleyman Bağcıoğlu, Tümer
Dalgakıran, Ercan Temel, Fatma Baba, Sinem Yılmaz gibi bir çok isme ev
sahipliği yaptı. Kaliteli canlı müzik dinleyip biranızı yudumlamak için harika
bir seçenek. Adres: Andifli ahallesi, Zümrüt Sk. Konum için
tıklayın.
Echo Bar
Jazz ve alternatif müziğin diğer adresi.
Mükemmel bir tarihi taş yapının içindeki Echo, Kaş’ın en ünlü performans
barlarından. Geniş bir alana sahip bar yaz boyunca çok ünlü isimleri ve
grupları ağırlıyor. Yeni Türkü, Birsen Tezer, Bülent Ortaçgil, Jehan Babur,
Sibel Köse, Can Gox, Yüzyüzeyken Konuşuruz, Sarp Maden, Adamlar bunlardan
sadece birkaçı. Konserler öncesinde bir şeyler içmek ve sohbet etmek için de
girişinde büyük bir bahçesi bulunuyor. Tel: 0539 633 32 46 Konum için
tıklayın.. 7. Dağıtın (Her Gün Kafa Dinleyecek
Değiliz Ya!)
Gagarin
Rahat, kasmayan, kişiliği olan bir rock
bar burası. Aynı zamanda Kaş’ın en hip mekânı. DJ kabininde birçok ünlü isme
rastlamak mümkün. Kaş’a 2 sene önce yerleşen ve mekanın sahibi olan Aylin Aslım
çalıyor, ziyaret eden dostlarını da arada dj kabinine alıyor. Her gidiğinizde
bir sürpriz isimle karşılaşma ihtimaliniz yüksek. Geceye akşam serinliğinde ve
sakinliğinde Kaş Limanı manzarasına karşı baconlı burgeriyle başlarsanız –
geceniz ne kadar çılgın biterse bitsin—ertesi gün akşamdan kalma etkileri
hissetmiyormuşsunuz. Sokaklarda dolaşan efsane böyle valla. Denemesi
bedava. Kokteyl menüleri de oldukça tatmin edici. Turist Ömer kokteyli
favorimiz. Adres: İskele Geçidi Sokak No: 2 Andifli Mahallesi,
07580 Tel: 0531 838 78 64 Konum için
tıklayın. No:11 Kaş’ta
barların birbirlerine çok yakın hatta sıra sıra oldugunu söylemiştik. No:11
bunların tam ortasındaki şahane bir yer. Kokteyl menüsü çok geniş. Gelincik
Votka ve Damla Sakızlı Votka Shot buranın marka olmuş icecekleri. Armut Martini
de favoriler arasında. Çalışanlar yıllardır sektördeki insanlar ve sizi nasıl
rahat ettirebileceklerini iyi biliyorlar. Haftanın birkaç günü Nostaljik Türkçe
pop çalan mekan diğer günler daha çok popüler müziklere yer veriyor. Sokaklara
taşan bir kalabalığı ağırlayan mekan uğramanız gereken yerlerden biri.Adres: Terzi
Sk. No:1 Andifli Mahallesi Tel:+90 536 482 43 32 Konum için
tıklayın. 8. Meis & Mavi Mağara
Meis’de yaşayan insanlar hem ziyaret hem
de alışveriş için sık sık Kaş’a geliyor. Kış sezonunda haftada bire düşse de,
sezonda her gün olan feribot seferleri sayesinde, güneşte kurutulan ahtapotu,
yudumlanacak uzosu, candanlıkları, bir masal sahnesini andıran yanyana dizilmiş
küçük ahşap rengarenk evleriyle Meis de Kaş’daki insanların uğrak noktalarından. Kaş’ın tam
karşısında bulunan ve Kaş ile beraber, harita üzerinde gerçekten de kaş ve göz
şeklinde görünen küçük Yunan adası Meis. Yaklaşık 400 kişinin yaşadığı adada
görebileceğiniz kiliseler, müzeler, kale ve en önemlisi bir mavi mağara
bulunuyor. Avrupa’nın ikinci büyük mağarası olan Blue Gratto (mavi mağara)
adanın hemen arkasında bulunuyor. Sezonda her
gün olan feribot seferleri, kış sezonunda haftada bire düşuyor. Bu turları
gerçekleştiren şirketler Kaş Meydan’da bulunuyor. Birisi Kahramanlar Turizm
diğeri de Meis Express. Schengen vizeniz yok ise kapıda vize programı ile bir
iki gün önceden tur şirketine teslim ettiğiniz belgeler ile sorunsuz geçiş
sağlayabiliyorsunuz. 9. Uzun Çarşı’daki Dükkanları Gezerek Kral
Mezarına Varın Kaş’ın en popüler
yerlerinden biri olan Uzun Çarşı, gerek turistler gerekse de yerel halk
tarafından sıkça ziyaret edilen bir alışveriş yeridir. Cumbalı evlerin alt
katlarından oluşan bu çarşıda takı, tasarım elbiseler, ayakkabı, çanta ve
hediyelik eşya satan pek çok mağaza bulunuyor. Selçuklu mimarisi örneklerinin
görülebildiği çarşı, canlı ve kalabalık atmosferiyle de ziyaretçilerine keyifli
bir alışveriş imkanı sunuyor.
Anadolu’da görülen değişik mezar
tiplerinden birisi de lahit’tir. Likyalılardan günümüze ulaşan eserlerin başında Likya Kentlerinin
bazılarında kayalara oyulmuş mezarlar ile dört bir tarafa serpilmiş Lahitler
gelir. Bu Lahitlerin en görkemlisi bugün Kaş (Andifli)’ta Uzun çarşı Caddesinde
bulunan ve halk arasında Kral Mezarı olarak adlandırılan Likya Yazılı Anıt
Mezardır.(M.Ö.4.yy.) Eser, tek
bloktan oluşmuştur ve üzerinde sekiz satırlık Likya dilinde (Bazı kaynaklarda
Likçe'de denmektedir.) kitabe vardır. Günümüze iyi bir konumda gelen ve tek bir
bloktan yapılmış olan bu lahdin 1,5 m. uzunluğundaki alt kısmında boncuk
motifleri ve sekiz satırlık Likçe bir kitabe vardır. M.Ö. IV. yy.a tarihlenen bu mezarın kitabesi okunamadığından kime
ait olduğu anlaşılamamıştır. Bu kaidenin üzerine dikdörtgen prizma şeklindeki
anıtın sandukası oturtulmuştur. Kapağın kuzey-batı alınlığında sopasına
dayanmış, sağ bacağını sol bacağının üzerine atmış, üzgün görünümlü bir erkek
ile bir kadın figürü işlenmiştir. 10.
Saklıkent Kanyonu’nu Görün Saklıkent
Kanyonu’na gelmek fena fikir değil. 18 km boyunca devam eden ve yüksekliği 200
metreyi bulabilen bu kanyon daracık geçişleri, buz gibi suları, etrafına
kurulmuş köyleri ile çok özel bir yer. Kanyonun içinden akan Eşen Nehri aynı
zamanda muazzam bir çam ormanına can vermiş, Milli Park ilan edilerek korumaya
alınmış. Kanyonun
içeride bir çok işletme var. İşletme dediğimiz evinin önünde gözleme yapan
teyzeler ve yürüyüş ayakkabısı satan amcalar. Kanyon ise tam bir macera.
Bir kere kesinlikle yanınıza bir suya girebilen bir yürüyüş ayakkabısı alın,
kesinlikle terlikle yapılabilecek bir yürüyüş değil bu. Konum için tıklayın. 11. Dünyanın En Güzel Yürüyüş Yolu Likya
Yolu’nu Yürüyün Yılda ortalama 3 bin kişinin yürüdüğü yol, Fethiye’den başlayıp
Antalya yakınlarında sonlanıyor. 535 km’lik yol Türkiye’nin ilk uzun, dünyanın
en iyi 10 uzun mesafe yürüyüş rotası listesinde yer alıyor. Yolun açılmasına ön
ayak olan İngiliz Kate Glow, Garanti Bankası’nın desteği ile 1999 yılında yolu
haritalandırmış. Likya Yolu üç etaba ayrılıyor, Fethiye-Kalkan, Kalkan-Finike,
Finike-Antalya . Kate Glow, antik şehirlerin arasında bağlantı olması gerektiğinden
yola çıkarak, bölgeyi kendi başına yürümeye başlıyor. Kendi kendine keşfettiği
yolu, başka insanlar da yürüsün diye detaylı anlatmaya, haritada işaretlemeye
başlıyor. Sonra İngiltere’den bir gazeteci onunla Likya yolunu yürüyüp haberini
yapınca, İngiltere’den yürüyüşçüler gelmeye başlıyor. Zamanla yol üstünde
konaklama yerleri artıyor, köylüler İngilizce öğrenmeye başlamışlar. Şimdi
aplikasyonu olan, tur acentalarının çeşitli turlar düzenlediği bir yol. Yolu baştan sona yürümek için, performansınıza bağlı olarak 21-40
güne ihtiyacınız olacak. Bunun için günde ortalama 20 km yürümeniz gerekecek.
Tabi sırtınızda çantanız ve suyunuzla yürümek pek kolay olmayacak.
Yürüyüşçülerin genel eğilimi etapları parça parça yürümek. Hava durumu
açısından Likya yolunu yürümek için en uygun aylar mart-nisan ve ekim-kasım
ayları. Likya Yolu, 19 antik kentten geçiyor. Yol boyunca birbirinden çok
uzak olmayan kırmızı beyaz işaretleri takip ediyorsunuz. Kaş'ta Likya Yolu
turları düzenleyen tur şirketleri de bulunuyor. 12. Tekne Turu Yapın Tekneler Nereden Kalkıyor?
Eski liman denilen merkezdeki limandan.
Burada birçok boy tekne ve tur alternatifi mevcut ama genelde tüm gün süren,
yemekli Kekova turlarına çıkıyor. Program kabaca şu şekilde:
– Sabah erkenden yola çıkan tekneniz ile
önce içinde bir kanyon ve mağara bulunan İnönü Koyu’na
geliyorsunuz.
– Daha sonra Akvaryum Koyu’na. Burada deniz canlılığı hat safhada.
Şnorkelle çok rahat görebiliyorsunuz.
– Öğle yemeğinizi yedikten sonra Tersane Koyu’na gidiyoruz. Burada bölgedeki depremlerden
dolayı sular altında kalmış birçok tarihi eser mevcut. Buralarda
yüzebiliyorsunuz.
– Sonraki durak Kekova ucundaki Batıkşehir Koyu. Burada teknelerin durması yasak.
– Sonrasında Kaleköy’e ayak basıp yaklaşık
bir iki saat burada vakit geçiriyorsunuz. Sırada buradaki meşhur ev dondurması
yapan yere gitmece var. Şeftalili, muzlu ve fındıklı olmak üzere sadece üç
çeşit dondurma var (dönem dönem değişiyor) ancak tatları nefis. Tüm kullanılan
ürünlerin kendilerinin yetiştirdiklerini özellikle belirttiler.
– Daha sonra şirin bir balıkçı koyu olan
Üçağız’ı ziyaret ediyorsunuz. Sabah çıktığınız yolculuğunuz akşam altı civarı
sonlanıyor. 13. Yamaç Paraşütü Yapın Kaş’ta
gökyüzüne baktığınız anda bir sürü renkli paraşüt ile karşılaşırsınız.
Türkiye’deki sayılı uçuş noktalarından birisi olduğunu söyleyebiliriz Kaş’ın.
Kaş’ta yamaç paraşütü yapmak isteyenler minibüslerle 9 kilometre yol giderek
denizden 600 metre yükseklikteki Kırdavlı Tepesi’ne veya genellikle Asas
Dağı’na çıkılıyor. Burada yapılan ilk eğitimin ardından uçuşa özel elbiseler
giyiliyor. Ardından yamaç paraşütü pilotları eşliğinde gökyüzü yolculuğu
başlıyor. Video görüntüleri ve fotoğraflar için ise ayrıca ödeme yapmak
gerekiyor. 14. Patara’da Kum Tepelerine Çıkın &
Denize Girin Bir ucundan
bir ucunun 18 kilometre olduğu dillere destan ipeksi kum ve hırçın deniz.
Denizi sahili döve döve arkada kum tepelerinin oluşmasını sağlamış. Sunday
Times dünyanın en güzel 10 plajından biri seçmiş Patara’yı. Patara
Plajı aynı zamanda caretta caretta deniz kaplumbağalarının Türkiye’deki en
önemli üreme alanından biri. O yüzden burada aman kuma şemsiye saplamayın,
kumun altına bir caretta yumurtalamış olabilir. Mümkünse gece burada kalmayın
ki onlar da plaja çıkabilsin. Ola ki kalırsanız da yüksek sesle konuşmayın,
ışık yakmayın. Şimdiden çok teşekkürler. Konum için
tıklayın. .